Yürürlükten kalkan 1086 sayılı kanunda ihtiyati tedbirin uygulan-
ması bakımından açık bir süre bulunmamaktaydı. Ancak HMK’nın
393. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararının verildiği tarihten itiba-
ren bir hafta içinde, kararın uygulanmasını talep etmek zorunludur. Ak-
si halde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendi-
liğinden kalkacaktır.
Tedbir Kararına Karşı İtiraz ve Kanun Yolu
HMK’nın getirdiği en önemli yeniliklerden birisi 394. maddede
yer almaktadır. Bu maddede ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz ve bu
itiraz üzerine başvurulacak kanun yolları düzenlenmiştir. İhtiyati ted-
birin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uy-
gulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına
ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin
şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı ve-
ren mahkemeye itiraz edebilir. Aynı şekilde menfaati açıkça ihlal edi-
len üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir haf-
ta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler.
İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir.
Kanun yoluna başvurma imkanı, hukuk sistemimiz için bir yeniliktir.
Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun
yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmayacaktır.
Tedbirin Değiştirilmesi veya Kaldırılması
Kanun’da, aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen veya hakkında bu
tedbir kararı uygulanan kişinin, mahkemece kabul edilecek bir teminat
göstermesi halinde tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar
verilebileceği düzenlenmiştir. Ayrıca durum ve koşulların değiştiği sa-
bit olursa, teminat aranmaksızın talep üzerine ihtiyati tedbirin değişti-
rilmesine veya kaldırılmasına da karar verilebilir. Bu durumda mahke-
menin kararına karşı itiraz yolu açık olup, yukarıda bahsettiğimiz şe-
kilde bu karara itiraz etme imkanı bulunmaktadır. Kanun’un gerekçe-
sinde de; ihtiyati tedbirin, karşı tarafı cezalandırmak ya da baskı altına
almak için değil, hakkın korunması amacına hizmet ettiği ifade edil-
miştir. Bu sebeple, tedbirin verildiği tarihten sonra, tedbirin verilmesi-
ni gerekli kılan şartlarda değişiklik olmuşsa, bu değişikliğe uygun ola-
USUL HUKUKU
265