Previous Page  256 / 489 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 256 / 489 Next Page
Page Background

Burada altı çizilmesi gereken yenilik, on yıllık uzama süresi so-

nunda kiraya verenin, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden

en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep

göstermeksizin sözleşmeye son verebilecek olmasıdır. Hatırlanacağı

üzere, kiraya verenin kira sözleşmesini feshedebilmesi, ancak 6570 sa-

yılı GKHK’nın ve 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun ilgili maddelerinde

sayılan ve feshi haklı kılacak nitelikte durumların gerçeklemesini taki-

ben mümkün olabilmekteydi. Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde ise

kiraya verenin kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra genel hü-

kümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebileceği ifade

edilmiştir.

Uygulamada birçok kira ilişkisini temelden etkileyebilecek, kiraya

verenin oldukça lehine olan bu düzenlemenin gerekçesi, aradan uzun

yıllar geçmesine rağmen kiraya verenin, kiralanan taşınmazının dolay-

sız zilyedi olamamasının toplumda yarattığı huzursuzluk olarak göste-

rilmiştir. Buna göre, kiraya veren artık herhangi bir muhik sebebe ihti-

yaç duymadan ve tazminat borcu altına girmeden, maddedeki koşullar

gerçekleştiği takdirde, tek taraflı bir bildirim ile sözleşmeye son vere-

bilecek ve maliki olduğu taşınmazın dolaysız zilyetliğini elde ederek

dilerse kendisi kullanacak, dilerse yeni bir kiracıyla sözleşme yapma-

yı tercih edecektir.

Yürürlüğün Ertelenmesi

6101 sayılı Kanun’un Geçici 2. maddesi, TBK m.347’de düzenle-

nen kiraya verenin sözleşmeyi fesih imkânını, belirli süreli olan konut

ve çatılı işyeri kiraları sözleşmeleri bakımından bir defaya mahsus ol-

mak üzere erteler. Gerekçe ise TBK m. 347/1’in derhal uygulanması

sonucunda kiracıların zarara veya mağduriyete uğramalarının ve doğ-

ması muhtemel sorunların önlenmesi olarak belirtilir.

Bu hükme göre bahsi geçen düzenleme, 6101 sayılı Kanun’un yü-

rürlüğe girmesinden önce TBK m.347/1’in son cümlesinde öngörülen

kira sözleşmelerinden on yıllık uzama süresi dolmamış olmakla birlik-

te geriye kalan süre beş yıldan daha kısa olanlar hakkında, yürürlüğe

girdiği tarihten itibaren beş yıl; on yıllık uzama süresi dolmuş olanlar

hakkında da yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl sonra uygulanır.

240

HUKUK POSTASI 2014