Adi Ortaklıklar
*
Av. Berna Aşık Zibel
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanu-
nu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir.
Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini ve-
ya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına)
ulaşmak üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır. Bir
ortaklık, kanunla düzenlenmiş (diğer bir deyişle 6102 sayılı Türk Tica-
ret Kanunu ile düzenlenmiş olan) ortaklıkların ayırt edici özelliklerini
taşımıyorsa adi ortaklık olarak kabul edilir. Sözleşmede aksi kararlaş-
tırılmamışsa katılım payları, ortaklığın amacının gerektirdiği önem ve
nitelikte ve birbirine eşit olmak zorundadır.
Adi Ortaklığın Temel Özellikleri
Adi ortaklık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) kapsamın-
da yer alan ortaklıkların aksine tüzel kişiliği haiz değildir. Tüzel kişili-
ği olmadığından, adi ortaklık, üçüncü kişilerle ilişkilerinde bağımsız
bir varlığa sahip değildir. Dolayısıyla adi ortaklık kendi adına hak ve
borç iltizam edemez, davacı veya davalı olamaz. Ortaklık aleyhine
açılmak istenen davalar tüm ortaklar aleyhine, ortaklık lehine açılacak
davalar da tüm ortakların katılımı ile açılmalıdır. Diğer taraftan, ticari
faaliyet gerçekleştirebilmek ve fatura kesebilmek için adi ortaklık or-
taklarının vergi dairesine başvuruda bulunup vergi numarası almaları
gerekir.
Ortaklardan birinin katılım payının devri (örneğin taşınmaz, mar-
ka, alacak) şekil şartına tabi olmadığı sürece, adi ortaklığın kendisi şe-
kil şartına tabi değildir. Ortaklar, herhangi bir noter tasdiki veya tescil
yükümlülüğüne tabi olmaksızın yazılı veya sözlü olarak anlaşabilirler.
*
Nisan 2014 tarihli Makale