ternet sitesinin adresi olarak belirlendi. Böylece, değişiklikten önce ön-
görülen tüm bilgilerin tacirin işletmesiyle ilgili her türlü belgede yer al-
masının uygulamada yaratacağı sorunlar da önlendi.
İşlem Denetçisinin Kaldırılması
Yeni TTK ile getirilen yeni kurumlardan biri de, işlem denetçisi
kurumuydu. İşlem denetçisi; kuruluş, sermaye artırımı, azaltılması,
birleşme, bölünme, tür değiştirme, menkul değer ihracı gibi nitelikli iş-
lemleri denetleyen uzmanlara verilen addır. 6335 sayılı Kanun ile iş-
lem denetçisi kaldırıldı ve Yeni TTK’da işlem denetçisine yapılan atıf-
lar da bu doğrultuda kanundan çıkarıldı.
İşlem denetçisi, önem gösteren bazı işlemlerin denetlenmesi ve bu
yolla pay sahipleri ve şirket alacaklıları başta olmak üzere tüm ilgililerin
korunması bakımından yerinde bir düzenlemeydi. İşlem denetçisi kuru-
munun kanundan çıkarılmasıyla, bu nitelikli işlemlerin denetim dışı kal-
ması söz konusu oldu. Özellikle birleşme ve bölünmede değişim oranı-
nın, ayrılma akçesinin veya denkleştirme tutarının adil olup olmadığı iş-
lem denetçisi tarafından denetlenirdi. İşlem denetçisi denetimi yerine
başka herhangi bir denetim mekanizması getirilmemiş olması da, bu iş-
lemlerin tamamen denetim dışında kalması sonucunu doğurdu.
Şirkete Borçlanma Yasağı
Yeni TTK m. 358, anonim şirketlerde pay sahiplerinin şirkete
borçlanma yasağını düzenler. Bu maddenin 6335 sayılı Kanun ile ya-
pılan değişiklikten önceki hali uyarınca pay sahipleri, iştirak taahhü-
dünden doğan borç hariç, şirkete borçlanamazdı. Bu kuralın istisnası,
borcun şirketle, şirketin işletme konusu ve pay sahibinin işletmesi ge-
reği olarak yapılmış bulunan bir işlemden doğmuş olması ve emsalle-
riyle aynı veya benzer şartlara tabi tutulmasıdır. Bu madde uyarınca,
belirtilen hal dışında pay sahiplerinin şirkete borçlanmaları mümkün
değildir. Yeni TTK’nın Madde Gerekçeleri uyarınca bu madde, pay sa-
hiplerinin çoğu iş ve işlemde şirket kasasını kullanmalarını, kişisel har-
camalarını bu şekilde yapmalarını ve şirketten para çekmelerini engel-
leme amacı taşır. Gerçekten de, pay sahiplerinin şirketten para çekme-
lerinin uygulamada çok yaygınlaşmış ve olumsuz sonuçlara yol açan
bir durum olduğu tartışmasızdır.
4
HUKUK POSTASI 2012