HUKUK POSTASI 2011
72
rada hukuka aykırılığa sebep olan, bu kararların hâkimiyet kullanılarak
alınmış olması ve bağlı şirket bakımından açıkça anlaşılabilir nitelikte
haklı bir sebebin olmamasıdır
3
2
.
YTK m. 202/2 kapsamında da özellikle belirtildiği şekilde açık haklı
bir sebep olmaksızın hâkimiyet kullanılarak alınan ve dolayısıyla huku-
ka aykırılık oluşturan bazı kararlar tahdidi olmaksızın sayılmıştır. Bunlar
birleşme, bölünme, tür değiştirme, fesih, menkul kıymet çıkarılması ve
önemli esas sözleşme değişikliği gibi işlemlere ilişkin kararlardır.
Bu fıkra kapsamına giren hukuka aykırılık hallerinde, hâkim şirkete
karşı, dava açma hakkı yalnızca genel kurul kararına red oyu verip tuta-
nağa geçirten veya yönetim kurulunun bu ve benzeri konulardaki kararla-
rına yazılı olarak itiraz eden pay sahiplerine verilmiştir. Bu pay sahipleri
hâkim teşebbüsten, zararlarının tazminini veya paylarının kanunda dü-
zenlenen şekilde belirlenecek değerler üzerinden satın alınmasını talep
edebilirler. Bu dava, genel kurul kararının verildiği veya yönetim kurulu
kararının ilan edildiği tarihten başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.
Güvenden Doğan Sorumluluk
YTK m. 209 uyarınca, hâkim şirket, topluluk itibarının, topluma veya
tüketiciye güven veren bir düzeye ulaştığı hâllerde, bu itibarın kullanıl-
masının uyandırdığı güvenden sorumludur.
Burada düzenlenen sorumluluk bağlı şirket ile ticari ilişki içerisinde
olan taraflara karşıdır. Üçüncü kişi tarafından bağlı şirket ile yapılan iş-
lem, özellikle topluluk itibarının o işlem bakımından etkili şekilde kulla-
nılması ve güven yaratılması sonucu gerçekleşmiş olmalıdır.
Burada soyut bir güven koruması söz konusu değildir. Bir kusur so-
rumluluğu mevcuttur ve her bir somut olayda, hâkim şirket itibarının kul-
lanılıp kullanılmadığı ve ne şekilde kullanıldığı tespit edilecektir
4
3
. Burada
“itibar kullanımı” oldukça dar yorumlanmalı ve bizatihi topluluğa men-
subiyete sorumluluk yüklenmemelidir.
2
Okutan Nilsson
, s. 225.
3
Gerekçe, m 209.