İflas Ertelemeye Alternatif Olarak Konkordato
Giriş
Ülkemizde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında 31.07.2016 tarihinde yayımlanan 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 4. maddesi ile sermaye şirketlerinin iflas erteleme talebinde bulunması ve mahkemelerce iflas ertelemeye karar verilmesi engellendi. Bu engellemeyle birlikte, uygulamada pek fazla uygulama alanı bulmayan ancak mali durumu bozulmuş borçluların başvurabilecekleri bir diğer imkan olan konkordato, yeniden uygulanmaya başladı.
Konkordato, İcra İflas Kanunu (“İİK”) m. 285-309 hükümlerinde düzenlenen ve mali durumu bozulmuş olan borçlular ile bu durumda olan bir borçlunun alacaklılarını korumayı amaçlayan bir uygulamadır. Konkordato ile borçlu, borçlarını konkordatoda kabul edilen şekilde ödemekle, borçlarının tamamından kurtulur. Bu haliyle konkordato, borçlu ile alacaklılar arasında bir yeniden yapılandırma anlaşmasıdır.
Konkordato, konkordatoya taraf olmayan ve bunu kabul etmeyen alacaklıları dahi bağlayan bir anlaşmadır. Bu nedenle, konkordatonun kabulü için, alacaklı kişiler ve alacak miktarları bakımından iki ayrı çoğunluğun bulunması gerekir. Bu kapsamda, konkordatonun uygulanabilmesi için, alacaklıların yarısı konkordatoyu kabul etmelidir; ancak bu kişilerin alacakları toplamı da, tüm alacak tutarının üçte ikisini aşmalıdır.
Konkordato Çeşitleri
İİK’da düzenlenen resmi (adli) konkordato üç şekilde yapılabilir: adi konkordato, iflastan sonra (iflas içi) konkordato ve malvarlığının terki suretiyle konkordato. Adi konkordato da, tenzilat konkordatosu veya vade konkordatosu şeklinde yapılabilir. Tenzilat konkordatosunda alacaklılar, alacaklarının bir kısmından feragat ederler ve kabul ettikleri kısmın ödenmesiyle borçlu, borcun tamamından kurtulur. Vade konkordatosunda ise, borçların ödenmesi belli bir süre ile ertelenebilir veya taksite bağlanabilir. Tenzilat konkordatosu ile vade konkordatosunun birlikte yapılması da mümkündür.
Resmi konkordato dışında, borçlu ve alacaklılar bir araya gelerek borçlarını yapılandırabilir. Bu durumda devletin resmi kurumları taraflar arasındaki anlaşmaya müdahil olmazlar. Bu konkordatoya, hususi veya özel konkordato da denir ve borçlar hukuku hükümlerine tabidir.
Adi Konkordato
Bu konkordato, iflasa tabi olan veya iflasa tabi olmayan borçlular için uygulama alanı bulur. Konkordato teklifi, borçludan veya alacaklıdan gelebilir. Eğer borçlu iflasa tabi bir borçlu ise, bu konkordato ile iflas etmekten kurtulabilir. Bu nedenle adi konkordato, iflas önleyici konkordato olarak da anılır.
Konkordatoya başvurmak isteyen borçlu veya iflas talebinde bulunabilecek her alacaklı, icra mahkemesine gerekçeli bir dilekçe ile konkordato teklifi verir. İcra mahkemesi, şartları varsa, borçluya en fazla üç aylık konkordato mühleti verir ve bir veya birkaç konkordato komiseri belirler. Atanan bu komiserler, alacaklıları toplantıya çağırır ve alacaklılar bu toplantıda, konkordatonun kabul veya reddine karar verirler. Alacaklılar konkordato teklifini kabul ederse, bu konkordato ticaret mahkemesinin onayına sunulur. Konkordato şartlarını inceleyen ticaret mahkemesi, konkordatonun tasdikine veya reddine karar verir. Konkordatonun ticaret mahkemesi tarafından tasdik edilmesi halinde borçlu, konkordato gereğince borçlarını öder ve borcun konkordato ile vazgeçilen kısmından kurtulur.
Konkordato mühleti verilmesi için aranan şartlar, konkordatonun başarı ihtimalinin mevcut olması ve projenin alacaklıları zarara uğratma kastı taşımamasıdır. Konkordatonun tasdiki için gerekli şartlar; teklif edilen paranın borçlunun kaynakları ile orantılı olması, konkordatonun kaydedilmiş olan alacaklıların yarısı ve alacakların üçte ikisini aşan çoğunlukla kabul edilmiş olması, teminat gösterilmesi, yargılama gider ve harçlarının depo edilmesidir.
Borçlunun kötüniyetli hareketlerle konkordatonun tasdikini sağladığı, konkordatonun tasdikinden sonra anlaşılırsa, alacaklılar konkordatonun feshini isteyebilirler. Konkordatonun bir alacaklı için feshi ya da tamamen feshi mümkündür.
Konkordato, imtiyazsız alacaklılar için bağlayıcıdır. Ancak, rehinli alacaklılar, bir malın aynından doğan kamu alacakları ve konkordatoya yazılmış diğer imtiyazlı alacaklılar için konkordato bağlayıcı değildir; yani bu alacaklılar alacaklarının tamamını tahsil etme hakkına sahiptir. Konkordatoyu kabul eden alacaklılar müşterek borçludan veya kefilden de alacağını ancak konkordato şartlarına göre isteyebilir. Konkordato mühleti içinde, bazı istisnalar hariç, borçluya karşı takip yapılamaz ve önceden başlamış takipler durur. Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takipler ise devam eder, ancak muhafaza ve satış işlemleri yapılamaz. Mühlet içinde ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, bir takip işlemi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşürücü süreler işlemez. Konkordato aksine hüküm içermedikçe mühlet, rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesini durdurur. Konkordato mühleti içinde borçluya karşı dava açılabilmesi ve açılmış davalara devam edilebilmesi mümkündür.
Konkordato mühleti içinde, borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini kullanması, konkordato komiserinin denetimi altındadır. Bazı işlemler için ise icra mahkemesinden izin alınması gerekir.
İflastan Sonra Konkordato (İflas İçi Konkordato)
İflastan sonra konkordato (iflas içi konkordato), halihazırda iflas etmiş borçlular için öngörülmüştür. Konkordato kabul ve tasdik edilirse, borçlu hakkındaki iflas bütün hüküm ve sonuçlarıyla kaldırılır. Müflis, iflas tasfiyesi sırasındaki konkordato teklifini iflas idaresine verir. İflas idaresi bu teklifi, bu konudaki görüşü ile birlikte ikinci alacaklılar toplantısında veya daha sonra görüşülmek üzere alacaklılara bildirir. Burada konkordato mühleti yoktur, konkordato komiseri de tayin edilmez. Konkordatonun hükümleri, konkordatonun tasdiki kararının kesinleşmesi ile değil, buna dayanarak iflasın kaldırılması ile yürürlüğe girer. İflas konkordatosu, niteliğine uygun düştüğü ölçüde, adi konkordato hükümlerine tabidir.
Malvarlığının Terki Suretiyle Konkordato
Malvarlığının terki suretiyle konkordatoda borçlu, malvarlığı üzerindeki tasarruf etmek veya bu malların tamamını ya da bir kısmını üçüncü kişiye devretmek yetkisini alacaklılara verir. Bu şekilde alacaklılar, borçlunun -kendilerine terk edilen- malvarlığını tasfiye ederek alacaklarını tahsil ederler. Tasfiye memurlarını alacaklılar seçebilir; ancak icra mahkemesi seçilen kişiyi onayladıktan sonra tasarruf yetkisi alacaklılara ve tasfiye memuruna geçer. Tasfiye memurları, borçlunun mallarını iflas tasfiyesine benzer bir şekilde tasfiye eder ve elde edilen parayı alacaklılara dağıtırlar. Adi konkordato hükümleri, işin niteliğine aykırı düşmediği müddetçe, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda da uygulanır. Malvarlığının terki suretiyle konkordato, iflas tasfiyesi süresince malvarlığının değerinden düşük fiyatlara satılması riskine karşı borçluyu; iflas sürecinin uzun sürmesi ve alacağını tahsil edememe riskine karşı da alacaklıyı koruyan bir tasfiye süreci olarak kullanılabilir.
Sonuç
Konkordato, kanunda ayrıntılı olarak düzenlenmiş olmasına rağmen, son yıllarda iflas erteleme uygulamalarının gölgesinde kalmıştır. Ancak, iflas ertelemelerinin OHAL kapsamında yasaklanmış olması nedeniyle, konkordatonun önümüzdeki günlerde daha fazla kullanılacağı anlaşılmaktadır.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Genel anlamda konkordato, takip hukuku çerçevesinde düzenlenmiş bir tür kalan borçtan kurtulma usulüdür.Borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen borçlunun, belli bir zaman dilimi içerisindeki bütün borçlarının alacaklılar tarafından kanunda gösterilen nitelikli çoğunlukla kabul edilmesi ve yetkili mahkemenin...
Kamuoyunda 7. Yargı Paketi olarak bilinen, bir nevi “torba yasa” olan 7445 sayılı “İcra ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 05.04.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun, adından da anlaşılacağı üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda (“İİK”) çok sayıda...
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda (“İİK”) 285 vd. maddelerinde düzenlenen konkordato kurumu ile borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında olan borçlular için iflas öncesinde borçlarını yeniden yapılandırma ve iflas riskini bertaraf etme imkânı getirilmiştir. 2018 yılında...
31994 sayılı ve 25.10.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan, Anayasa Mahkemesi’nin 14.09.2022 tarihli kararı (“AYM Kararı”), başvurucuların istinaf taleplerine ilişkin istinaf başvuru süresinin kararın tefhiminden itibaren başlamasının mahkemeye erişim hakkını ihlal edip etmediğini incelemektedir...
Kamuoyu nezdinde “5. Yargı Paketi” olarak isimlendirilen ve 30.11.2021 tarihli, 31675 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile, başta 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu olmak üzere muhtelif kanunlarda...