İklim Kanunu Teklifi

28.02.2025 Ecem Süsoy Uygun

Giriş

İklim Kanunu Teklifi (“Kanun Teklifi”) 20.02.2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunuldu. İklim Kanunu, Türkiye’nin iklim eylemlerini geliştirmek için hazırlanmakta olan ve mümkün olan en kısa sürede tamamlanması hedeflenen birincil mevzuat ve politika belgeleri arasında yer alır[1] . Bu gelişme, küresel bir tehdit arz eden iklim değişikliğine karşı ülkemizdeki mevcut ekonomik, sosyal ve hukuki alanlardaki mevcut politikaların yeniden yapılandırılmasına ilişkin önemli bir adımdır. 

İklim değişikliği ile mücadele konusunda ülkemiz, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine 2004 yılında katılmış, Paris Anlaşması’na 2021 yılında taraf olmuştur. Bununla birlikte, 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda, Cumhurbaşkanı Kararı ile yayınlanan Orta Vadeli Program 2024-2026’da sera gazı emisyon azaltımını destekleyen, yeşil dönüşüm sürecini hızlandırmayı hedefleyen bir yol haritası çizilmiştir. Net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadele etmeyi amaçlayan Kanun Teklifi, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetleri ile planlama ve uygulama araçlarını, gelirleri, izin ve denetimi ve bunlara ilişkin yasal ve kurumsal çerçevenin usul ve esaslarını kapsar. Ayrıca, Emisyon Ticaret Sistemi (“ETS”) ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (“SKDM”) gibi ekonomik araçlarla sanayi ve ticaret sektörlerinin yeşil dönüşüme uyum sağlaması amaçlanmaktadır.

İklim Kanunu Teklifi
Giriş
İklim Değişikliği ile Mücadele: Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılması, İklim Değişikliğine Uyum Faaliyetleri, Finansal Teşvik Mekanizmaları, Ulusal SKDM
ETS’nin Kurulması
İdari Yaptırımlar ve Denetim
Sonuç
% 0

İklim Değişikliği ile Mücadele: Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılması, İklim Değişikliğine Uyum Faaliyetleri, Finansal Teşvik Mekanizmaları, Ulusal SKDM

Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılması, İklim Değişikliğine Uyum Faaliyetleri

Kanun Teklifi’ne göre, sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyum faaliyetleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na (“Bakanlık”) bağlı İklim Değişikliği Başkanlığı (“Başkanlık”) tarafından yıllık bazda izlenecektir[2] . Başkanlık, kurumlar arası koordinasyonu sağlamak, faaliyet ve standartları belirlemek, gelişmeleri izlemek ve karbon fiyatlandırmasına ilişkin piyasaya dayalı mekanizmaları düzenlemekle yetkilidir[3] . Bu düzenleme, iklim değişikliğiyle mücadelede tüm paydaşların katılımını teşvik ederken, sürecin merkezi ve koordineli bir şekilde yürütülmesini amaçlar. 

İklim değişikliği ile mücadele iki ana eksende yürütülür: sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyum. Uyum ve azaltım eylemleri birbirlerinin alternatifi değil, birbirlerini tamamlayan unsurlar olarak nitelendirilir[4] . Bu iki politika, T.C. Güncellenmiş Birinci Ulusal Katkı Beyanı’nda da (“Ulusal Katkı Beyanı”)[5] belirli sektörler özelinde açıklanmıştır. Kanun Teklifi’nde de belirtildiği üzere, kurum ve kuruluşlar, net sıfır emisyon hedefi ve döngüsel ekonomi yaklaşımına uygun olarak, Ulusal Katkı Beyanı’nda belirtilen sektörlerde sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik önlemler almakla yükümlüdür. Bu kapsamda, enerji, su ve hammadde verimliliğinin artırılması, kirliliğin kaynağında önlenmesi, yenilenebilir enerji ve temiz teknolojilerin kullanımı, düşük karbonlu yakıt ve hammaddelerin tercih edilmesi, elektrifikasyonun yaygınlaştırılması ve sıfır atık sisteminin uygulanması gibi tedbirler öngörülmektedir[6] . Yine, orman, tarım, mera ve sulak alanlarda karbon yutağı kayıplarını engellemek üzere ilgili kurum ve kuruluşlarca tedbirlerin alınması, yutak alanların ve korunan alanların korunarak artırılması gerekliği vurgulanır[7]

Finansal Teşvik Mekanizmaları

Kanun Teklifi, iklim değişikliğiyle mücadelede finansal araçların kullanımını ve destek mekanizmalarını düzenler. Kurum ve kuruluşların iklim finansmanı, yeşil sermaye piyasası araçları ve banka finansmanı gibi kaynaklardan yararlanması teşvik edilir[8] . Döngüsel ekonomi ve sıfır atık kapsamında, ürünlerin yeniden kullanımı, atıkların alternatif hammadde olarak değerlendirilmesi ve geri dönüşüm oranlarının belirlenmesine yönelik çalışmaların ilgili bakanlıklarla işbirliği halinde Bakanlık tarafından yürütülerek destek mekanizmaları oluşturulacağı düzenlenir. Ayrıca, iklim değişikliği yatırımlarını teşvik etmek amacıyla ulusal ve sektörel raporlar hazırlanacak, Türkiye Yeşil Taksonomisi[9] oluşturulacaktır[10] .

Ulusal SKDM

Bir başka önemli düzenleme ise, Türkiye Gümrük Bölgesinde ithal edilen malların gömülü sera gazı emisyonlarını ele almak için SKDM’nin kurulabileceği, bu mekanizmanın detaylarının Ticaret Bakanlığı tarafından belirleneceğidir[11] . SKDM, ilk olarak 2021’de Avrupa Komisyonu tarafından "Fit for 55" iklim paketi kapsamında önerilmiş, 2023’te kabul edilmiş ve 2026’ya kadar uygulamaya geçiş dönemi başlamış bir mekanizmadır. Avrupa Birliği (“AB”) SKDM’sinin amacı; AB’ye ihraç edilen malların üretim sürecinde ortaya çıkan gömülü karbon emisyonlarının fiyatlandırılması, böylece karbon kaçağının önlenmesidir. Çevresel endişelerin yanı sıra, AB sanayisinin rekabetçiliğini koruma amacı güden bu düzenlemenin taşıdığı ekonomik kaygılar, Kanun Teklifi’nin gerekçesinde de vurgulanmıştır. AB örneğine benzer şekilde, küresel ölçekte iklim değişikliği ile mücadeleye katkı sağlamak ve aynı zamanda ülkemizdeki ticaretin ve sanayicilerin korunmasını temin etmek amacıyla, ulusal düzeyde SKDM'nin kurulması hedeflenir. Ulusal SKDM’nin içeriği, usul ve esaslarının ayrıca mevzuatta düzenlenmesi beklenir. 

ETS’nin Kurulması

Kanun Teklifi, Başkanlık’ın ETS kurmasını düzenler. ETS, sera gazı emisyonlarına bir üst sınır belirlenmesi ilkesine dayalı olarak çalışan ve tahsisatların alınıp satılması suretiyle sera gazı emisyonu azaltımını teşvik eden ulusal ve/veya uluslararası piyasa temelli mekanizma olarak tanımlanır[12] . ETS’nin sera gazı emisyonlarını sınırlandırmak için ilk defa 2005 yılında AB’de uygulanmaya başladığı görülür. ETS, temel olarak emisyonlara bir üst sınır koyarak doğaya salınan sera gazı emisyonlarını sınırlamayı hedefler[13] . Bu sistemde, emisyon izni tahsis edilen tesisler, kendilerine verilen tahsisatları kullanarak veya emisyon ticareti yaparak emisyonlarını karşılarlar. 

Kanun Teklifi ile, Başkanlık’ın ulusal tahsisat planlaması hazırlayacağı ve tahsisatların dağıtımını yapacağı düzenlenir[14] . ETS piyasasını, piyasa işletmecisi Enerji Piyasaları İşletme A.Ş.’nin (“EPİAŞ”) işleteceği de düzenlenir. ETS piyasası, tahsisatların ve/veya emisyon ticaretine ilişkin uygun görülen standartlaştırılmış diğer sözleşmelerin alım satımının gerçekleştirildiği, EPİAŞ tarafından organize edilip işletilen ve düzenli faaliyet gösteren birincil ve ikincil piyasalardır[15]

ETS'de yer alacak işletmelerin sera gazına neden olan faaliyetlerini sürdürebilmeleri için Başkanlık’tan sera gazı emisyon izni almaları zorunludur[16] . İşletmeler, üretim süreçleri ve sera gazı emisyonlarına neden olan kaynaklar gibi temel bilgilere istinaden kendilerine verilecek sera gazı emisyon iznine göre tesislerinde üretimlerini gerçekleştirecektir[17] . Benzer şekilde yeni kurulan tesislerin de üretim faaliyetlerine başlamadan önce sera gazı emisyon izni almaları öngörülmektedir[18] . Ayrıca, ETS piyasasında işlem görecek tahsisatlar, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabi değildir. Bunun nedeni, ihale süreçlerinin uzunluğu ve prosedürlerinin, tahsisat fiyatlarının dinamik yapısını olumsuz etkilememesi ve piyasa ekonomisinde aksaklıklara yol açılmamasıdır[19].

Belirtmekte fayda var ki; sera gazı emisyonlarının maliyet etkin ve verimli bir şekilde azaltılmasını teşvik etmek amacıyla, ETS kapsamında tahsisatların dağıtımı ve ticaretine yönelik karbon piyasalarının kurulmasını ve işletilmesini düzenleyen Karbon Piyasalarının İşletilmesine İlişkin Yönetmelik Taslağı[20] hazırlanmıştır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (“EPDK”), bu taslak düzenlemeyi 23.11.2023 tarihinde kamuoyunun görüşüne açmıştır[21] . Henüz yürürlüğe girmemiş olsa da düzenlemenin dayanağı olan 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun yanı sıra Kanun Teklifi hükümlerinin nihai haline göre şekillenerek yürürlüğe girmesi beklenmektedir.

Kanun Teklifi’nin madde gerekçesinde de belirtildiği üzere, ülkemizde ETS ile doğrudan karbon fiyatlandırmasının başlamasıyla, AB'ye ödenecek karbon maliyetinin yurtiçinde kalması ve sektörlerin yeşil dönüşümüne katkı sağlanması amaçlanmaktadır[22] . Buna göre, ihracatçılar ülkemizde karbon fiyatı ödememişse, AB'deki karbon maliyetinin tamamını karşılamak zorunda kalacaktır; ancak, Türkiye'de bir karbon fiyatı ödenmişse, yalnızca AB fiyatı ile ödenen tutar arasındaki farkı ödeyerek maliyetlerini azaltma imkânı bulacaktır[23] . Böylece, ETS’nin yürürlüğe girmesi ile Türkiye’nin AB ile ticari ilişkilerinde rekabet gücünün korumasına da önem verildiği görülür. 

Son olarak, ETS'ye işlerlik kazandıran ve ETS'nin uygulanmasına yönelik kararlar alan üst karar mercii olarak ise Karbon Piyasası Kurulu’nun oluşturulması öngörülür[24] . Başkanlık, tahsisat süreçlerini yönetir, sera gazı emisyonlarının izlenmesi, raporlanması ve doğrulanmasını sağlar, denkleştirme faaliyetlerini düzenler ve karbon kredilerinin ETS kapsamında kullanımını belirler[25]. EPİAŞ ise mali uzlaştırma ve diğer mali işlemleri yürütür, piyasa bozucu davranışları Başkanlık ve EPDK’ya bildirir ve ETS piyasasının işleyişi için gerekli organizasyonu sağlar[26] .

Gönüllü Karbon Piyasaları ve Denkleştirme [27]

ETS kapsamında, tahsisat yükümlülüklerinin bir kısmının karbon kredileriyle karşılanmasına olanak tanıyan denkleştirme mekanizması uygulanabilir[28] . ETS ve gönüllü taahhütler kapsamında yapılacak denkleştirme işlemlerinde kullanılmak üzere, sera gazı emisyonlarının azaltımı ve yutak alanların artırılmasına yönelik faaliyetlerle karbon kredisi üreten ulusal bir sistemin esasları Başkanlık tarafından belirlenir[29] . Ayrıca, yurt içinde herhangi bir gönüllü karbon piyasasında ulusal veya uluslararası standartlarla karbon kredisi üreten projelerin sahipleri, projelerini Başkanlık tarafından belirlenen sürede karbon kredisi kayıt sistemine kayıt ettirmekle yükümlüdür[30]

İdari Yaptırımlar ve Denetim

Sera gazı emisyonlarının takibine ilişkin yasaklara veya sınırlamalara aykırı faaliyet gösterenler bakımından kapsamlı idari yaptırımlar öngörülür. Örneğin; doğrulanmış sera gazı emisyonu raporunu süresi içerisinde sunmayanlara, 500.000 Türk Lirasından 5.000.000 Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir[31] . ETS kapsamında olan işletmelere ise anılan ceza miktarları iki kat olarak uygulanır[32] . Ozon tabakasını incelten maddeleri kullanan, ithal eden, ticaretini yapan ve piyasaya arz edenlere 2.500.000 Türk lirası, ozon tabakasını incelten maddeleri içeren ürünlere veya ekipmana bakım, onarım ve servis amaçlı hizmet veren gerçek ve tüzel kişilere 250.000 Türk lirası idari para cezası verilir[33] . Bununla birlikte, florlu sera gazlarına ilişkin yasaklara veya sınırlamalara aykırı hareket edenlere, getirilen yaptırımların yanı sıra, ETS yükümlülüklerine uymayan işletmelere tahsisat teslim engeli, izin iptali ve ek cezalar uygulanması, tekrar eden ihlallerde ise cezaların katlanarak artırılması düzenlemeler öngörülür[34] .

İdari yaptırıma bağlanan fiillerin denetim yetkisinin Başkanlık’ta olmakla birlikte, yerinde inceleme ve denetimlerin gerekmesi halinde Başkanlık adına Bakanlık taşra teşkilatı tarafından yerine getirileceği düzenlenir[35]

Sonuç

Kanun Teklifi ile Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum sağlanması için kapsamlı düzenlemelerin hayata geçirilmesi amaçlanır. Kamu kurumları ve kuruluşları, Ulusal Katkı Beyanı ve strateji belgeleriyle uyumlu hareket etmeye yönlendirilirken, yenilenebilir enerji kullanımının artırılması, yutak alanların korunması, sıfır atık sisteminin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir ekosistem yönetimi gibi temel hedefler belirlenir. Yeni uygulamaya konulacak ETS ve karbon kredileri kapsamında işletmelere sera gazı emisyon izni alma zorunluluğu getirilirken, ülkemiz için de ulusal SKDM planlanır. Ayrıca, iklim finansmanı ve teşvikleri ile Türkiye Yeşil Taksonomisi için yasal altyapı oluşturularak yeşil yatırımlar teşvik edilmektedir.

Bu kapsamda, toplumsal ve çevresel sürdürülebilirlik temel bir ilke olarak benimsenirken, doğal kaynakların korunması, iklim değişikliğine uyum kapasitesini artıracak eğitim programları ve yerel yönetimlerin sorumluluklarının netleştirilmesi gibi düzenlemeler öne çıkar. Başkanlığın yetkileri ve gelirleri kanunla tanımlanarak koordinasyon sağlanırken, denetim mekanizmaları ve yaptırımlara ilişkin düzenlemeler de getirilmektedir. 

Sonuç olarak, bu Kanun Teklifi, küresel iş birliği ve uluslararası yükümlülüklere uyum içinde Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde öncü bir rol üstlenmesini, ekonomik büyüme fırsatlarını değerlendirmesini ve sürdürülebilir bir geleceğe hazırlanmasını hedefler.

Kaynakça
  • Türkiye Cumhuriyeti Güncellenmiş Birinci Ulusal Katkı Beyanı, www.netsifirturkiye.org, s. 4. 
  • Kanun Teklifi, m.4.
  • Kanun Teklifi, m.4.
  • Kanun Teklifi, 5. Madde Gerekçesi. 
  • Türkiye Cumhuriyeti Güncellenmiş Birinci Ulusal Katkı Beyanı, www.netsifirturkiye.org, (Erişim Tarihi: 01.02.2025)
  • Kanun Teklifi, m. 5/4.
  • Kanun Teklifi, m. 5. 
  • Kanun Teklifi, m. 8.
  • Kanun Teklifi, m. 2/1(çç) uyarınca, belirlenen çevresel hedefler doğrultusunda iklim değişikliği ile mücadeleye katkı sağlayan ekonomik faaliyetlere ilişkin ilkeler ve kriterler belirleyerek iklim finansmanının harekete geçirilmesine katkıda bulunan sınıflandırma sistemlerini ifade eder.
  • Kanun Teklifi, m. 8/1(c).
  • Kanun Teklifi, m. 8/1(ç).
  • Kanun Teklifi m. 2/1(g).
  • Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Emisyon Ticaret Sistemi Nedir? Nasıl Çalışır?, (Erişim Tarihi: 01.02.2025) 
  • Kanun Teklifi, m. 9.
  • Kanun Teklifi, m. 2(ğ).
  • Kanun Teklifi, m. 9/3.
  • Kanun Teklifi, Madde Gerekçesi, m. 9/3.
  • Kanun Teklifi, Madde Gerekçesi, m. 9/3.
  • Kanun Teklifi, Madde Gerekçesi, m. 9/8.
  • Kaşka, Rüştü Mert: Karbon Piyasalarının İşletilmesine İlişkin Yönetmelik Taslağı, Erdem & Erdem Hukuk Postası, (Erişim Tarihi: 01.02.2025)
  • Türkiye Cumhuriyeti Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Karbon Piyasalarının İşletilmesine İlişkin Yönetmelik Taslağının Görüşe Açılması, (Erişim Tarihi: 01.02.2025)
  • Kanun Teklifi, Madde Gerekçesi, m. 9.
  • Kanun Teklifi, Madde Gerekçesi, m. 9.
  • Kanun Teklifi, m. 10/1(a).
  • Kanun Teklifi, m. 10/1(c).
  • Kanun Teklifi, m. 10/1(d).
  • Kanun Teklifi m. 2/1(f) uyarınca, Karbon kredilerinin ETS kapsamında veya gönüllü taahhütlerin yerine getirilmesinde kullanılmasını ifade eder. 
  • Kanun Teklifi, m. 11/1.
  • Kanun Teklifi, m. 11/2.
  • Kanun Teklifi, m. 11/5.
  • Kanun Teklifi, m. 14/1(a).
  • Kanun Teklifi, m. 14/1(b).
  • Kanun Teklifi, m. 14/2.
  • Kanun Teklifi, m. 14.
  • Kanun Teklifi, m. 15/1.

Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.

Diğer İçerikler

Sürdürülebilirlik Yolunda Yeşil Aklamadan (Greenwashing) Nasıl Kaçınılır?
Hukuk Postası
Sürdürülebilirlik Yolunda Yeşil Aklamadan (Greenwashing) Nasıl Kaçınılır?

Sürdürülebilirlik, günümüzün ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama konusunda son zamanlarda odaklandığımız önemli bir kavramdır. Ekonomik, çevresel ve sosyal boyutlarıyla ele alınan bu kavram, geniş sorumluluklar gerektirir ve kapsamlı bir işbirliği ile anlam kazanır...

ÇSY ve Sürdürülebilirlik 31.07.2024
Karbon Piyasalarının İşletilmesine İlişkin Yönetmelik Taslağı
Hukuk Postası
Karbon Piyasalarının İşletilmesine İlişkin Yönetmelik Taslağı

Türkiye’nin uzun vadede net sıfır karbon emisyonuna ulaşma hedefi ve Cumhurbaşkanlığı yıllık programında bahsi geçen, AB düzenlemeleri ile uyumlu bir ulusal karbon fiyatlandırma mekanizmasının kurulması ve emisyon ticaret sisteminin hayata geçirilmesi hedefi doğrultusunda, Enerji Piyasası Düzenleme...

ÇSY ve Sürdürülebilirlik 29.02.2024
Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları
Hukuk Postası
Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları

Son yıllarda, finansal tabloların uzun vadeli şirket performansının değerlendirilmesi açısından yetersiz kaldığı ve yatırımcıların artık karar verirken finansal bilgilerin yanı sıra finansal olmayan bilgilere de ihtiyaç duyduğu görülmektedir. Artan finansal, sosyal ve çevresel sorunlar nedeniyle toplumlar da...

ÇSY ve Sürdürülebilirlik 31.01.2024
Şirketler Hukukunda Sürdürülebilirlik ve Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğu
Hukuk Postası
Şirketler Hukukunda Sürdürülebilirlik ve Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğu

Günümüzde ticaret şirketleri amaç yönünden bir gelişim ve değişim içerisindedir. Şirketlerin asıl amacının kâr etmek olduğu kuşkusuzdur. Ancak şirketler bu amaca ulaşırken hem çevre hem de toplum üzerindeki etkilerini göz ardı etmemeli ve çevreye, gelecek kuşaklara ve topluma karşı sorumlu davranmalıdır...

ÇSY ve Sürdürülebilirlik 30.11.2023
ESMA’dan Sürdürülebilirliğe Doğru Yeni Bir Adım
Hukuk Postası
ESMA’dan Sürdürülebilirliğe Doğru Yeni Bir Adım

Okumakta olduğunuz bu makale, Erdem & Erdem Exlibris ile çok daha sürdürülebilir bir platforma kavuşmuşken Avrupa Birliği’nin menkul kıymetler piyasaları düzenleyicisi olan Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi de (“ESMA”) sürdürülebilirliğe katkıda bulunan bir çalışma yayımladı. 2023-2028 stratejisi...

ÇSY ve Sürdürülebilirlik 31.08.2023
Sermaye Piyasaları ve Sürdürülebilirlik
Hukuk Postası
Sermaye Piyasaları ve Sürdürülebilirlik

1987 yılında Birleşmiş Milletler Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından “Ortak Geleceğimiz” (Our Common Future) başlıklı bir rapor yayımlandı. Raporda küresel çevre problemlerinin sebeplerine dikkat çekilirken sürdürülebilirlik kavramı “bugünün ihtiyaçlarının, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını...

ÇSY ve Sürdürülebilirlik 31.07.2023

Yaratıcı hukuk çözümleri için iletişime geçin.