Günümüz serbest piyasa ekonomisinde ekonomik faaliyetlerin çeşitliliği artarken, rekabet hukukunun önemi de giderek daha belirgin hale gelmektedir. Hızla değişen teknolojik ve ekonomik dinamiklere uyum sağlayan rekabet hukuku, her geçen gün yeni kavramlarla gelişmeye devam etmektedir. Erdem & Erdem olarak, bu dinamik yapıyı yakından takip eden ve müvekkil odaklı çalışma anlayışını benimseyen bir yaklaşım sunuyoruz.

Erdem & Erdem Kurucu ve Kıdemli Ortağı Ercüment Erdem, rekabet hukuku alanındaki geniş bilgi birikimi ve deneyimiyle Erdem & Erdem Rekabet ve Uyum Birimi’ne liderlik etmektedir. Rekabet hukuku konusunda yüksek düzeyde uzmanlığa sahip ekibimiz, birleşme ve devralmaların rekabet hukuku boyutu, hâkim durumun kötüye kullanılması ve rekabet uyum programları gibi kritik konularda müvekkillerimize stratejik danışmanlık sağlar.

Rekabet ve Uyum ekibimiz ekonominin karmaşık yapısı içinde öngörülemeyen ve çok yönlü rekabet hukuku meseleleriyle karşı karşıya kalan müvekkillerimizin değişen hukuki ihtiyaçlarına titizlikle çözümler üretir. Rekabet incelemeleri, uyum programlarının uygulanması, birleşme ve devralmalar ile her türlü sözleşme ve bayilik sistemlerinin tasarlanması gibi alanlarda müvekkillerimize Avrupa Birliği ve Türk rekabet hukuku perspektifinden kapsamlı ve karşılaştırmalı analizlerle hukuki destek sunar.

Rekabet İncelemeleri Kapsamındaki Süreçlerin Yürütülmesi

Türkiye’de faaliyet gösteren tüm şirketlerin zaman zaman rekabet soruşturmalarına tabi tutulabileceği gerçeğinden hareketle, bu tür incelemelere hazırlıklı olmanın ve kritik anlarda en yetkin hukuki desteğe ulaşmanın öneminin farkındayız. Ekibimiz, müvekkillerimizin karşılaşabileceği her türlü rekabet incelemesinde, rekabet hukuku alanındaki kapsamlı deneyimini sektörel düzenlemeler konusundaki derin bilgisiyle birleştirerek, Rekabet Kurumu nezdinde yürütülen tüm süreçlerde etkin bir şekilde temsil sağlamaktadır. Ayrıca, Kurum kararlarına karşı açılacak davalarda da müvekkillerimizin haklarını tüm aşamalarda savunarak hukuki süreci titizlikle yönetmektedir.

Uyumlu eylem, fiyat tespiti, bölge ve müşteri kısıtlamaları içeren yatay ve dikey anlaşmalar gibi çeşitli ihlal iddialarına dayanan bu incelemelerde, Erdem & Erdem olarak doğru hukuki stratejinin belirlenmesinin kritik bir fark yarattığına inanıyoruz. Rekabet hukukunda teknik analizlerin yoğunluğu, kesin ve öngörülebilir yanıtlar vermenin zorluğu ve her dosyanın kendine özgü dinamikler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekliliği, sürecin hassasiyetini artırmaktadır. Bu nedenle, tüm unsurların Rekabet Kurumu nezdinde eksiksiz ve doğru bir şekilde sunulması, nihai sonucun belirleyici faktörlerinden biri haline gelmektedir.

Hâkim Durumun Kötüye Kullanılması

Hâkim durumdaki şirketler, faaliyet gösterdikleri sektörlerde belirleyici bir konumda bulunarak pazardaki önemli dinamikleri şekillendirebilen aktörlerdir. Sahip oldukları pazar gücü nedeniyle rekabet otoritelerinin yakından takip ettiği bu şirketler, rekabet hukuku çerçevesinde özel sorumluluklar taşımaktadır. Erdem & Erdem olarak, önleyici hukuki danışmanlık anlayışımızla, sektörlerinde hâkim konumda bulunan müvekkillerimizin bu statülerinden kaynaklanabilecek hukuki riskleri yönetmelerine destek oluyor ve stratejik çözümler sunuyoruz. Çoğu zaman geniş bir bayilik ağına veya milyonlarca müşteriye sahip olan bu şirketler, farklı teşebbüslerle çok çeşitli hukuki ilişkiler kurmakta ve sıklıkla yoğun sektörel düzenlemeler içeren pazarlarda faaliyet göstermektedir. Özellikle bankacılık, enerji ve telekomünikasyon gibi sık sık değişen, karmaşık ve yüksek düzeyde regülasyona tabi sektörlerde faaliyet gösteren şirketler açısından, rekabet hukuku risklerinin ciddiyet kazandığı görülmektedir.

Hâkim konumda bulunan müvekkillerimizin en küçük ticari hamlelerinin dahi rekabet otoritelerine yönelik şikâyetlere konu olabileceğini göz önünde bulundurarak, bu şirketlerin hukuki güvenliğini en üst düzeyde korumayı hedefliyoruz. Bu çerçevede, hâkim durumdaki şirketlerin tüm faaliyetlerini, ciddi bir özen yükümlülüğü altında gerçekleştirmeleri büyük önem taşımaktadır. Rekabet ekibimiz, bu sorumluluğun bilinciyle, müvekkillerimizin kurumsal kültürlerine ve iş yapış modellerine en az kendileri kadar hâkim olmayı amaçlamaktadır. Amacımız, hâkim durumdaki müvekkillerimizin işleyişini gereksiz kısıtlamalarla sekteye uğratmak değil; sahip olduğumuz kapsamlı deneyimden yola çıkarak hangi adımların nasıl atılması gerektiğine dair net ve stratejik rehberlik sunarak onlara rekabet hukuku alanında titizlikle destek olmaktır.

Birleşme ve Devralmalar

Erdem & Erdem olarak, özel hukuk alanındaki derin tecrübemizi birleşme ve devralmalara ilişkin rekabet hukuku süreçlerinde etkin bir şekilde kullanıyoruz. Bir birleşme veya devralma işleminde, sürecin her aşamasında olduğu gibi, rekabet hukuku kapsamında gerekli izinlerin alınması da aynı titizlik ve özenle yürütülmelidir. Günümüzde, ortak girişimlerin kurulması ve işleyişlerinin tasarlanması, stratejik işbirlikleri çerçevesinde karşılıklı kontrol içeren ilişkiler kurulması, azınlık paylarının devriyle bağlantılı bilgi değişimi riski gibi kavramlar, Rekabet Kurumu kararlarında giderek daha fazla öne çıkan unsurlar haline gelmiştir. Bu nedenle, birleşme ve devralma süreçlerini standart bir yaklaşımla yönetmek yerine, sürecin en başından itibaren rekabet hukuku çerçevesinde sağlam bir yapı üzerine inşa edilmesi çok daha sağlıklı ve verimli sonuçlar doğurmaktadır. Zira işlemin son aşamasında rekabet otoritelerinin uzun ve zahmetli bir inceleme sürecine başlaması, hatta sürecin basında olumsuz bir şekilde yer alması, işlemden beklenen tüm faydayı önemli ölçüde zedeleyebilir.

Rekabet ekibimizin temel hedefi, müvekkillerimizin maliyetlerini artırabilecek, finans kuruluşları ve iş ortakları nezdindeki itibarlarını riske atabilecek belirsizlikleri henüz ortaya çıkmadan ortadan kaldırmaktır. Bu doğrultuda, birleşme ve devralma süreçlerinin en başından itibaren rekabet hukuku perspektifinden doğru şekilde kurgulanmasını sağlamakta ve potansiyel hukuki riskleri proaktif bir yaklaşımla yöneterek müvekkillerimize stratejik rehberlik sunmaktayız.

Rekabete Uyum Programı ve Eğitim Faaliyetleri

Akademik çalışmalarımızın sunduğu yenilikçi bakış açısı, kurum olarak bizi ileriye taşıyan en önemli itici güçlerden biridir. Bu doğrultuda, akademik araştırmalardan edindiğimiz bilgiyi yaratıcı ve stratejik hukuki çözümlere dönüştürerek müvekkillerimizin hizmetine sunuyoruz. Sürekli evrilen ve yeni kavramlarla zenginleşen rekabet hukuku alanında, teknolojik ve ekonomik değişimleri yakından takip ediyoruz. Ayrıca, Türk rekabet hukuku açısından kaynak teşkil eden Avrupa Birliği ve ABD mevzuatı çerçevesinde ortaya çıkan güncel yargı kararlarını, doktrindeki tartışmaları ve dünya genelindeki gelişmeleri titizlikle izliyoruz.

Müvekkillerimize en etkin şekilde rehberlik edebilmek adına tasarladığımız Erdem & Erdem Rekabete Uyum Programı, rekabet hukukunun dinamik yapısına uygun şekilde geliştirilmiştir. Rekabet hukukunun kendine özgü yapısını her bir şirketin ihtiyaçları doğrultusunda ele alan bu program, şirketlerin gereğinden fazla kısıtlanmasını önlerken, hukuki belirsizlikleri de asgariye indirerek güvenli bir faaliyet alanı yaratmayı amaçlamaktadır. Müvekkillerimizin sektörel gereksinimlerini temel alan bu program çerçevesinde en önemli hedefimiz, her şirketin kendi işleyişine entegre edebileceği, pratik ve sürdürülebilir bir uyum sisteminin hayata geçirilmesidir. Böylece, müvekkillerimiz rekabet hukukuna uyumu bir yükümlülük olarak görmek yerine, kurumsal bir yönetim prensibi ve şirket politikası olarak benimseyebilmektedir.