Previous Page  336 / 476 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 336 / 476 Next Page
Page Background

556 sayılı KHK m. 65, tecavüzü kanıtlayan belgeleri düzenlemek-

tedir. Buna göre, marka sahibi, markanın kendi izni olmaksızın taklit

edilerek kullanılması sonucunda uğramış olduğu zarar miktarının be-

lirlenmesi için tazminat yükümlüsünden markanın kullanılması ile il-

gili belgeleri vermesini talep edebilir.

556 sayılı KHK m. 66 uyarınca, marka sahibinin uğradığı zarar,

sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca marka hakkına tecavüz dola-

yısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar. Yoksun kalınan kazancın he-

saplanmasında, özellikle markanın ekonomik önemi, marka hakkına

tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında markaya

ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler göz önünde tutulur.

Marka üzerinde tasarruf yetkisi olan kişi, yoksun kalınan kazancın

hesaplanmasında, 556 sayılı KHK m. 66’da belirtilen değerlendirme

usullerinden birini seçmişse; mahkeme, ürünün satışında markanın eko-

nomik bakımdan önemli bir katkısının bulunduğu kanaatine vardığı tak-

dirde, kazancın hesaplanmasında makul bir payın daha eklenmesine ka-

rar verir. Markanın ilgili ürüne ekonomik bakımdan önemli bir katkısı-

nın olduğunun kabul edilebilmesi için, ilgili ürüne olan talebin oluşma-

sında markanın belirleyici etken olduğunun anlaşılmış olması gerekir.

556 sayılı KHK m. 68 uyarınca, marka hakkına tecavüz eden tara-

fından markanın kötü veya uygun olmayan bir şekilde kullanılması so-

nucunda, marka itibarı zarara uğrarsa, marka sahibi, bu nedenle, ayrı-

ca tazminat isteyebilir.

556 sayılı KHK m. 69’a göre, marka sahibi, sebep olduğu zarardan

dolayı marka sahibine tazminat ödemiş olan kişi tarafından piyasaya

sürülmüş ürünleri kullanan kişilere karşı, “Marka Hakkına Tecavüz

Durumları” başlıklı 8. kısımda yer alan davaları açamaz.

556 sayılı KHK m. 70, marka hakkına tecavüzden doğan özel hu-

kuka ilişkin taleplerde, zamanaşımı süresi için, Borçlar Kanunu’nun

zamanaşımına ilişkin hükümlerinin uygulanacağını belirtmektedir.

556 sayılı KHK m. 71 uyarınca, KHK’da öngörülen davalarda gö-

revli mahkeme ihtisas mahkemeleridir. Enstitünün KHK hükümlerine

göre aldığı bütün kararlara karşı açılacak davalarda ve Enstitünün ka-

rarlarından zarar gören üçüncü kişilerin Enstitü aleyhine açacakları da-

valarda görevli ve yetkili mahkeme, Ankara ihtisas mahkemeleridir.

322

HUKUK POSTASI 2012