Mesafeli Sözleşmelere Dair Yönetmelik
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan “Mesafeli Sözleşmelere Dair Yönetmelik” (“Yönetmelik”) 06.03.2011 tarih ve 27866 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a dayanılarak hazırlanan Yönetmelikte mesafeli sözleşmelerin uygulama usul ve esasları düzenlendi. Yönetmeliğin 4. maddesinde mesafeli sözleşmelerin tanımına yer verildi. Buna göre, mesafeli sözleşmeler; yazılı, görsel ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan, malın veya hizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi ya da ifası kararlaştırılan sözleşmeler olarak tanımlandı.
Yönetmeliğin 5. maddesinde tüketicinin, mesafeli sözleşmenin kurulmasından önce açık, anlaşılır ve kullanılan uzaktan iletişim aracına uygun bir şekilde aşağıdaki konularda bilgilendirilmesi gerektiği hükme bağlandı.
- Satıcı veya sağlayıcının isim, unvan, açık adres, telefon ve varsa diğer erişim bilgileri,
- Sözleşme konusu mal veya hizmetin temel nitelikleri,
- Tüm vergiler dâhil olmak üzere mal veya hizmetin Türk Lirası olarak satış fiyatı,
- Varsa teslim masrafları,
- Ödeme ve teslim veya ifa ile ilgili bilgiler,
- Cayma hakkının kullanılmasının şartları ve bu hakkın nasıl kullanılacağı,
- Uzaktan iletişim aracının kullanım bedelinin olağan ücret tarifesi üzerinden hesaplanmadığı durumlarda, bu iletişim aracının kullanılması nedeniyle tüketicilere yüklenen ilave maliyeti,
- Mal veya hizmete ilişkin fiyat dâhil taahhütlerin geçerlik süresi,
- Sözleşme konusunu, sürekli veya dönemsel olarak ifa edilen bir mal veya hizmet ediminin oluşturduğu hâllerde söz konusu sözleşmenin asgari süresi,
10. Belirsiz süreli veya süresi bir yıldan fazla olan borç ilişkilerinin feshedilme şartları,
11. Tüketicilerin şikâyet ve itirazları konusunda başvuruların, Bakanlıkça her yıl Aralık ayında belirlenen parasal sınırlar dâhilinde tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya ikametgâhının bulunduğu yerdeki tüketici sorunları hakem heyetine veya tüketici mahkemesine yapılabileceğine ilişkin bilgi.
Ayrıca, yukarıdaki bilgilerin tamamını içeren bir bilgilendirme formunun da tüketiciye ulaştırılması zorunluluğu getirildi. Bu bağlamda, mallar için sözleşme konusu mal tüketiciye ulaşmadan; hizmetler için sözleşmenin ifasından önce makul bir sürede; telefon gibi sözlü uzaktan iletişim araçlarının kullanıldığı durumlarda ise en geç mal teslimi sırasında bilgilendirme formunun tüketiciye verilmesi gerektiği ifade edildi.
Yönetmeliğin 6. maddesinde, tüketici yukarıdaki bilgileri edindiğini yazılı olarak teyit etmedikçe satıcı veya sağlayıcının sözleşme akdedemeyeceği belirtildi. Elektronik ortamda yapılan sözleşmelerde teyit işleminin de elektronik ortamda yapılabileceği kabul edildi.
Yönetmeliğin 7. maddesinde cayma hakkı düzenlendi. Mesafeli sözleşmelerde tüketiciye, herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkı tanındı. Bu hakkın kullanımı için yedi günlük süre öngörüldü. Ancak, Yönetmeliğin 5. ve 6. maddelerine aykırılık halinde cayma hakkı süresi üç ay olarak belirlendi. Cayma hakkı süresinin, malın teslimine ilişkin sözleşmelerde, tüketicinin malı teslim aldığı günden, diğer sözleşmelerde ise sözleşmenin akdedildiği günden itibaren işlemeye başlayacağı belirtildi.
Yönetmeliğin 7. maddesinin 4. fıkrasında taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça tüketicinin cayma hakkını kullanamayacağı sözleşmeler belirlendi.
Aynı maddenin 5. fıkrasında ise tüketiciye, borcunun tamamen veya kısmen ifası için, satıcı veya sağlayıcı veya onunla işbirliği içinde olan bir üçüncü kişi tarafından kredi verildiği mesafeli sözleşmelerde, tüketicinin cayma hakkını kullanması durumunda kredi sözleşmesinin de herhangi bir tazminat veya cezai şart ödeme yükümlülüğü söz konusu olmaksızın sona ereceği düzenlendi. Bunun için cayma bildiriminin kredi verene de yazılı olarak iletilmesi gerektiği ve tarafların karşılıklı iade yükümlülüklerinin saklı olduğu ifade edildi.
Cayma hakkının kullanılmasının sonuçları Yönetmeliğin 8. maddesinde ele alındı. Cayma hakkının kullanılması hâlinde satıcı veya sağlayıcının, cayma bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren en geç on gün içinde almış olduğu toplam bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi tüketiciye hiçbir masraf yüklemeksizin iade etmek ve yirmi gün içerisinde de malı geri almakla yükümlü olduğu hükme bağlandı.
Teslim alınmış olan malın değerinin azalması veya iadeyi imkânsız kılan bir nedenin varlığı cayma hakkının kullanılmasına engel bir durum olarak kabul edilmedi. Ancak, değer azalması veya iadenin imkânsızlaşması tüketicinin kusurundan kaynaklanmışsa, tüketicinin malın değerini veya değerindeki azalmayı satıcıya tazmin etmesi öngörüldü. Malın mutat kullanımı sebebiyle meydana gelen değişiklik ve bozulmaların değer azalması sayılmayacağı ayrıca belirtildi.
“Sözleşmenin ifası”, Yönetmeliğin 9. maddesinde düzenlendi. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, satıcı veya sağlayıcıya siparişin iletildiği günden itibaren en geç otuz gün içinde sipariş konusunu ifa yükümlülüğü getirildi. Bu sürenin tüketiciye daha önceden bildirilmek koşuluyla en fazla on gün uzatılmasına cevaz verildi.
İfanın imkânsızlaşması halinde tüketicinin bu durumdan haberdar edilerek, ödemiş olduğu toplam bedelin ve onu borç altına sokan her türlü belgenin en geç on gün içinde kendisine iade edilmesi gerektiği; malın stokta bulunmaması durumunun, ifanın imkânsızlığı olarak değerlendirilmeyeceği belirtildi.
Bu durumda, sözleşmede kararlaştırılmış olması, haklı bir nedenle sözleşme konusu mal veya hizmetin tedarik edilemeyeceğinin anlaşılması ve tüketicilerin açık ve anlaşılabilir bir şekilde bilgilendirilerek onaylarının alınması şartıyla satıcı veya sağlayıcının, tüketiciye eşit kalite ve fiyatta başka bir mal veya hizmet tedarik edebileceği öngörüldü.
Sipariş edilmeyen malın teslimi veya hizmetin sunulması durumunda; mal veya hizmetin kullanılması veya tüketilmesi hariç olmak üzere satıcı veya sağlayıcının tüketiciye karşı herhangi bir hak ileri süremeyeceği; tüketicinin sessiz kalmasının, sözleşmenin kurulmasına yönelik bir kabul beyanı olarak yorumlanamayacağı ve tüketicinin malı geri göndermek veya muhafaza etmek gibi bir yükümlülüğü olmadığı açık hükme bağlandı.
Yönetmeliğin 12. maddesi ile satıcı veya sağlayıcıya, tüketicinin bilgilendirilmesine ve cayma hakkını kullanabilmesine ilişkin sistemi kurma ve yazılı, sesli veya elektronik ortamdaki bu bilgileri üç yıl boyunca saklama yükümlülüğü getirildi. Ayrıca, satıcı veya sağlayıcıya elektronik ortamda tüketiciye teslim edilen gayri maddi malların veya sunulan hizmetlerin teslimatının ayıpsız olarak yapıldığını ispat külfeti yüklendi.
Yukarıda ayrıntılarına yer verilen Yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile birlikte 13.06.2003 tarih ve 25137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Mesafeli Sözleşmeler Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” mülga edildi.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
1 Nisan 2022 tarihli ve 31796 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun İle Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da (“Kanun”) çeşitli değişiklikler yapıldı...