Müdahilin Tek Başına Kanun Yoluna Başvurabileceğine İlişkin Danıştay İçtihadı Birleştirme Kararı
Danıştay dava daireleri ve kurulları tarafından verilen kararlar arasında uzun süredir aykırılıklara ve farklı yorumlara yol açan, idari davalarda müdahilin istinaf ve temyiz hakkına sahip olup olmadığı konusu açıklığa kavuşturuldu.
Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun (Danıştay İBK) 2021/4 Esas 2023/1 Karar sayılı kararıyla (Karar), idari davalarda, müdahilin yanında katıldığı tarafın kanun yollarına başvurmaması halinde, yanına katıldığı kişilerin işlem ve açıklamalarına aykırı olmamak şartıyla, kanun yollarına başvurabileceği belirlendi. Bu Karar ile Danıştay daireleri ve kurulları arasındaki içtihat farklılığı giderilmiş oldu.
Danıştay Başsavcısı, inceleme aşamasında hazırladığı esas yönünden mütalaasında, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda müdahilin iltihak ettiği tarafla birlikte hareket edeceği yönündeki düzenlemenin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 68. Maddesi ile değiştirilmiş olduğunu, mülga 521 sayılı Danıştay Kanunu’nda yer alan taraflardan birinin temyiz davası açabileceği yönündeki düzenlemenin ise İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 46. maddesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği şeklinde düzenlenmiş olduğunu belirtilmiş ve bu sebeple öğretide müdahilin tek başına kanun yoluna başvurabileceği yönünde bir görüşün şekillendiğini vurgulamıştır. Ancak Danıştay Başsavcısı mütalaasında, HMK ve İYUK’un ilgili maddelerinde “taraf” ifadesinin kullanılmaya devam ettiğini, dolayısıyla üçüncü kişilerin kanun yollarına başvuru hakkı bulunmadığını belirtmiştir.
Davaya müdahale kurumunu hak arama hürriyeti kapsamında değerlendiren Danıştay İBK, Anayasa’nın 36. Maddesinin 1. fıkrasında herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu düzenlemesini getirdiğini belirtmiştir. Bu çerçevede, adil yargılanma hakkının öznesi “herkes” olduğundan, taraf yanında konumlanan müdahilin de adil ve hakkaniyete uygun yargılanma, mahkemeye erişim, yargısal koruma talep edebilme ve hukuki dinlenilme haklarından faydalanabilmesi gerektiği gerekçesine dayanan Danıştay İBK, İYUK’taki ilgili madde ile HMK’ya atıf yapıldığını da belirterek, müdahilin, yanında katıldığı tarafın işlem veya açıklamalarına aykırı olmadığı sürece karara karşı tek başına kanun yollarına başvurabileceği sonucuna ulaşmıştır.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Elektronik Mühre İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) 14.09.2022 tarihli ve 31953 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik ile getirilen önemli yeniliklerden bazıları...
İleti Yönetim Sistemi’ne İlişkin Süreler Yaklaşıyor
İleti Yönetim Sistemi Süreleri Ertelendi
Sosyal Güvenlik Kurumunca Elektronik Ortamda Yapılacak Tebligata İlişkin Yönetmelik Yayımlandı