Avrupa Birliği Yapay Zekâ Yasası’nın Türkiye’deki Aktörlere Yansımaları
Giriş
"Brüksel Etkisi", Avrupa Birliği ("AB") düzenlemelerinin küresel olarak standartları etkilemesi veya belirlemesi olgusunu ifade etmektedir. Nitekim AB önemli bir pazar niteliğinde olduğundan, küresel düzeyde faaliyet gösteren şirketler genellikle birden fazla, farklı yerel yasalara uymak yerine tüm faaliyetlerinde AB standartlarını benimsemeyi pratik ve ekonomik olarak faydalı bulmaktadır. Bu etki özellikle Genel Veri Koruma Tüzüğü gibi AB yasalarının hızla dünya çapında bir ölçüt haline geldiği ve Avrupa sınırlarının çok ötesindeki uygulamaları şekillendirdiği dijital ve veri koruma alanlarında dikkat çekmekte ve kendini göstermektedir[1] .
"Brüksel Etkisi" kavramından hareketle, 12 Temmuz 2024 tarihinde AB Resmi Gazetesi'nde yayınlanan ve 1 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe giren Avrupa Birliği Yapay Zekâ Yasası[2]("Yapay Zekâ Yasası" veya "Yasa"), potansiyel küresel etkiye sahip bir başka önemli düzenleyici gelişme olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira yapay zekâ (“YZ”) teknolojileri için kapsamlı düzenlemelere öncülük etmeye çalışan AB tarafından hazırlanan Yapay Zekâ Yasası, Avrupa sınırları ötesine uzanan emsaller oluşturabilir ve Türkiye gibi ülkelerin YZ'yi teknolojik, ekonomik ve düzenleyici çerçevelerine nasıl entegre edeceklerini doğrudan etkileyebilir. Bu etki, gelişen küresel standartlara uyum sağlama, YZ girişimlerini uluslararası beklentilerle uyumlu hale getirme ve potansiyel olarak kendi YZ ortamını önemli ölçüde yeniden şekillendirme sürecindeki Türkiye için de kritik önem taşımaktadır.
AB Yapay Zekâ Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte, Türkiye'deki iş uygulamalarında önemli değişiklikler olacağı şüphesizdir. Bu makale, AB Yapay Zekâ Yasası'nın kapsamını ve uygulama takvimini, Türk sektör aktörlerine etkisini incelemekte ve Türkiye'de yapay zekâ alanındaki güncel gelişmelere kısaca değinmektedir.
AB Yapay Zekâ Yasasının Kapsamı ve Zaman Çizelgesi
Yapay Zekâ Yasası, güvenli, şeffaf ve hesap verebilir olmalarını sağlamak için YZ sistemlerini düzenlemeyi amaçlayan kapsamlı bir yasal çerçeve niteliğindedir[3]. Bu kapsamda Yasa, risk değerlendirmelerini, şeffaflık önlemlerini ve temel haklara uyumu zorunlu kılan yüksek riskli YZ uygulamaları için katı gereklilikler içermektedir. İnsan davranışını manipüle eden veya güvenlik açıklarından yararlanan sistemler gibi kabul edilemez risk kategorisinde kabul edilen YZ uygulamaları için ise net sınırlar çizmektedir. Yasa, bir yanda bireylerin hak ve özgürlüklerini koruyup demokratik değerleri desteklerken öte yandan bu alandaki yeniliği teşvik etmek ve küresel YZ yönetişimi için bir emsal oluşturmak amacıyla tasarlanmıştır.
Uygulama Kapsamı
Yapay Zekâ Yasası kapsamında, "Yapay Zekâ" teknik bir yaklaşımla tanımlanmakta ve denetimli, denetimsiz ve pekiştirmeli öğrenme dahil olmak üzere makine öğrenimi yaklaşımlarına dayanan YZ sistemlerine odaklanmaktadır. Ayrıca, mantık ve bilgiye dayalı tekniklerin yanı sıra istatistiksel yöntemler ve çeşitli arama ve optimizasyon stratejileri kullanan sistemleri de kapsamına dahil etmektedir. Bu tanım, YZ sistemlerini geliştirmek için kullanılabilecek çeşitli metodolojileri de kapsamayı ve teknoloji geliştikçe düzenlemelerin güncel kalmasını sağlamayı amaçlamaktadır.
AB Yapay Zekâ Yasası, AB pazarına sunulan YZ sistemleri ile ilişkili çeşitli paydaşlar için sorumlulukları tanımlar. Madde 2'ye uyarınca Yasa, (i) AB içinde veya üçüncü bir ülkede kurulmuş veya yerleşik olup olmadığına bakılmaksızın, YZ sistemlerini veya genel amaçlı YZ modellerini ("GPAI modelleri") AB pazarına veya hizmetine sunan sağlayıcılar; (ii) AB'de yerleşik YZ sistemlerinin kullanıcıları; ve (iii) YZ sistemlerinin çıktıları AB içinde kullanılıyorsa, AB dışındaki sağlayıcılar ve dağıtıcılar için uygulama alanı bulacaktır. Söz konusu Yasa aynı zamanda YZ sistemlerinin ithalatçıları ve distribütörleri, kendi ürünleri ile birlikte ve kendi adları veya ticari markaları altında bir YZ sistemini piyasaya süren veya hizmete sunan ürün üreticileri için de geçerlidir.
Görüldüğü üzere, Yasa AB sınırlarının ötesine uzanmakta ve YZ alanındaki küresel paydaşları doğrudan etkilemektedir. Bu geniş uygulama alanı, YZ Yasasının yalnızca AB içindeki kuruluşlar için değil, aynı zamanda bazı durumlarda AB dışındakiler için de geçerli olduğu anlamına gelmektedir:
- AB Dışı Sağlayıcılar ve Kullanıcılar: YZ Yasası, YZ sistemlerinin çıktıları AB içinde kullanılıyorsa, AB dışında bulunan YZ sistemlerinin sağlayıcıları ve kullanıcıları için geçerlidir. Bu durum, AB dışında üretilen ancak çıktıları AB vatandaşlarını etkileyen veya AB pazarında kullanılan herhangi bir YZ sisteminin düzenleme kapsamına girdiği anlamına gelmektedir.
- AB'de Pazarlanan veya Hizmete Sunulan YZ Sistemleri: YZ sistemlerini veya GPAI modellerini AB pazarına sunan veya AB içinde hizmete sokan AB dışındaki sağlayıcılar da düzenlemelere tabi kabul edilecektir. Bu senaryo, AB kullanıcılarının erişebildiği çevrimiçi platformlar aracılığıyla sunulan YZ sistemlerini de içerir.
Yasa’nın yukarıda belirtilen sınır ötesi uygulama alanı, YZ alanında faaliyet gösteren Türk şirketlerinin, özellikle de AB pazarıyla etkileşime giren veya AB vatandaşlarını etkileyen faaliyetler yürüten şirketlerin Yasa’ya uymasını gerektirmektedir. Bu husus, Türk YZ geliştiricilerinin, sağlayıcılarının ve kullanıcılarının, özellikle YZ sistemleri AB içinde kullanılıyorsa veya çıktılarının AB'de etkileri varsa, ürün ve hizmetlerinin AB standartlarını karşıladığından emin olmaları gerektiği anlamına gelecektir.
Yapay Zekâ Yasasının Zaman Çizelgesi
Yapay Zekâ Yasası, AB genelindeki ve küresel kuruluşların mevcut sistemlerinin kapsamlı uyumu ve entegrasyonunu sağlamak için birkaç yıla yayılan yapılandırılmış bir uygulama çizelgesine sahiptir. Yasa resmî olarak 1 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiş olup önümüzdeki birkaç yıl içinde çeşitli hükümleri aşamalı olarak uygulanacaktır. Yasa’nın farklı risk kategorilerine ilişkin tüm hükümlerinin 2025 Şubat ayından başlayarak 2030 yılı sonuna dek kademeli şekilde uygulanmaya başlanması beklenmektedir[4] . Bu yaklaşım, YZ düzenleyici sanal alanları ve AB üye devletlerinde yetkili makamların atanması gibi gerekli altyapıların geliştirilmesi ve uygulanması için zaman tanımaktadır. Şubat 2025'e kadar, kabul edilemez riskli YZ sistemleri ile ilgili yasaklar yürürlüğe girecektir. Ağustos 2026'ya kadar ise, kritik altyapı, kolluk kuvvetleri, eğitim, istihdam, temel kamu hizmetlerine erişimde ve diğer hassas alanlarda kullanılan sistemleri içeren ve YZ Yasası Ek III'te listelenen tüm yüksek riskli YZ sistemleri yeni düzenlemelere uymakla yükümlü hale gelecektir.
Türkiye'de yerleşik ve diğer AB üyesi olmayan ülkelerdeki şirketler ve paydaşlar açısından, AB pazarında faaliyetlerini sürdürmek için YZ operasyonlarını Yasa ile ne zaman uyumlu hale getirmeleri gerektiğini doğrudan etkilediğinden, bu zaman çizelgesini takip etmek oldukça önemlidir. Türkiye'nin YZ sektöründeki aktörleri, uyum ve operasyonel stratejilerini etkili bir şekilde planlamak için bu zaman çizelgesindeki tarihleri yakından takip etmeli ve küresel düzeyde etki yaratması muhtemel bu AB standartlarına uyumu sağlamalıdır.
Yasanın Risk Temelli Uygulaması
Yapay Zekâ Yasası, yapay zekâ sistemlerini düzenlemek için risk temelli bir yaklaşım getirmektedir. Bu yaklaşım, yükümlülüklerin, bir yapay zekâ sisteminin sağlık, güvenlik ve temel haklar açısından oluşturduğu risk düzeyine bağlı olarak değiştiği anlamına gelmektedir. Yasa, YZ sistemlerini dört risk kategorisine ayırmaktadır:
- Minimal Risk: Bu kategori, haklar veya güvenlik riskinin düşük olduğu spam filtreleri veya YZ destekli video oyunları gibi YZ uygulamalarını içerir. Bu uygulamalar minimum yasal kısıtlamalarla çalışabilir.
- Sınırlı Risk: Bu kategori, kullanıcılarla doğrudan etkileşime giren ve bir YZ'nin kullanıldığını açıkça belirtmeden seçimlerini etkileyebilecek veya hassas kişisel verileri toplayabilecek YZ sistemlerini ifade eder. Kullanıcılara bilgi veya destek sağlayan sohbet robotları ve diğer sanal asistanlar en yaygın örneklerdendir. Bu tür sistemlerin YZ kullanımları konusunda şeffaf olmaları gerekmektedir.
- Yüksek Risk: Bu kategori, kritik altyapı (örneğin, ulaşım), eğitim, mesleki eğitim, istihdam (örneğin, işe alım prosedürleri için CV sıralama yazılımı), temel özel ve kamu hizmetleri (örneğin, vatandaşların kredi puanlaması), kolluk kuvvetleri, göç, iltica, sınır kontrol yönetimi ve yargı ve demokratik süreçlerin yönetiminde kullanılan YZ sistemlerini içerir. Yüksek riskli yapay zekâ sistemleri, piyasaya sürülmeden önce, risk değerlendirmesi, yüksek düzeyde doğruluk, sağlamlık, siber güvenlik önlemleri, uygun insan gözetimi önlemleri ve şeffaflık yükümlülükleri dahil olmak üzere katı uyumluluk gerekliliklerine tabidir.
- Kabul Edilemez Risk: AB Yapay Zekâ Yasası, temel haklara ve demokrasiye yönelik potansiyel tehditleri nedeniyle belirli YZ uygulamalarını doğrudan yasaklamaktadır. Bunlar arasında, kullanıcıların özgür iradesini atlatmak için insan davranışını manipüle eden YZ sistemleri (spam filtreleri gibi belirli durumlar hariç), kamusal alanlarda biyometrik tanımlama sistemleri, işyerinde YZ güdümlü duygu tanıma, internetten veya CCTV görüntülerinden yüz görüntülerinin hedeflenmemiş kazınması ve hükümetler tarafından 'sosyal puanlamaya' izin veren sistemler yer almaktadır.
Her bir risk kategorisi, temel şeffaflık gerekliliklerinden piyasaya sunmadan ve kullanıcılara sağlamadan önce titiz testler uygulanması ve belgelerin hazırlanmasına kadar değişen belirli uyum yükümlülüklerini içermektedir.
Türkiye'den Son Gelişmeler
2021 yılında Türkiye, yapay zekâ alanında Türkiye'nin ilk ulusal strateji belgesi olan 2021-2025 Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi'ni[5] yayınlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan bu strateji, inovasyonu, yapay zekâ teknolojilerinin iş dünyasına ve devlete sistemlerine entegrasyonunu ve yapay zekâ eğitim ve araştırma yeteneklerinin geliştirilmesini vurgulayan ayrıntılı bir eylem planı da içermektedir.
Öte yandan, şu anda Türkiye'de yürürlükte olan bir yapay zekâ yasası bulunmamaktadır. Buna karşılık, 25 Haziran 2024 tarihinde mecliste bir yapay zekâ yasa tasarısının sunulmasıyla önemli nitelikte bir gelişme yaşanmıştır. Bu tasarı, an itibarıyla standart yasama inceleme sürecinden geçmektedir. Önerilen düzenleme, Türkiye'de YZ düzenlemesi için genel bir çerçeve oluşturmayı amaçlayan ve güvenlik, şeffaflık, adillik, hesap verebilirlik ve gizlilik gibi ilkeleri vurgulayan sekiz maddeden oluşmaktadır. Ancak tasarı, bu ilkelerin uygulanması ya da yapay zekâ sistemlerinin kullanılması konusunda ayrıntılı bir rehberlik sağlamamaktadır. Tüm bunların yanı sıra, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından yakın zamanda yayınlanan 2025-2027 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program[6] , mevzuatın AB Yapay Zekâ Yasası ile uyumlaştırılması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağına dikkat çekmektedir.
Tüm bunlara ek olarak, Kişisel Verileri Koruma Kurumu ("KVKK") çeşitli sektörlerde yapay zekâ kullanımı için insan hakları, veri kullanım sınırlamaları ve şeffaflığı vurgulayan kılavuzlar[7] yayınlamıştır. Bağlayıcı olmayan bu kılavuzlar, KVKK’nın, yapay zekâ sistemlerinin kişisel verilerin gizliliği standartlarıyla entegre etme yaklaşımını ortaya koymaktadır.
Sonuç
Yapay zekâ sektöründeki Türk işletmeleri için bu makalede çerçevesi çizilen düzenleyici ortam zorluklar yaratmakla birlikte bazı fırsatlar da sunmaktadır. Zira, Türkiye’de yerleşik ve yapay zekâ alanında faaliyet gösteren şirketlerin, AB pazarında da aktif olmak istemesi halinde, yerel Türk düzenlemelerinden önemli ölçüde farklı ve kapsamlı bir düzenleyici çerçeveye uyum sağlaması gerekecektir. Ancak YZ Yasası'na uyum sağlamak, aynı zamanda Avrupa pazarının kapılarını açacak ve Türk şirketlerini küresel ölçekte uyumlu ve rekabetçi bir pozisyonda konumlandırabilecektir.
Bu uyum sadece yasal gereklilikleri karşılamakla ilgili değil; aynı zamanda Türk yapay zekâ teknolojilerinin yurtdışındaki itibarını ve güvenilirliğini artırmak için bu standartlardan yararlanmakla da ilgilidir. Bu vesileyle Türk şirketleri, AB'nin sıkı YZ düzenlemelerine uyarak uygulama ve sistemlerini bir üst seviyeye taşıyabilecekleri gibi güvenli, etik ve şeffaf YZ uygulamalarına bağlılıklarını ortaya koyarak uluslararası pazarlarda stratejik bir avantaj da elde edebileceklerdir.
Yapay Zeka Yasası'nın zaman çizelgesi hakkında detaylı bilgi için hazırladığımız dosyayı inceleyebilirsiniz:
- "The EU wants to become the world's super-regulator in AI", The Economist (Erişim Tarihi: 06.09.2024).
- Yapay Zekaya İlişkin Uyumlaştırılmış Kuralları Belirleyen ve Bazı Düzenlemeleri Değiştiren 13 Haziran 2024 tarihli ve (AB) 2024/1689 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Tüzüğü, (Erişim Tarihi: 06.09.2024).
- "EU AI Act: first regulation on artificial intelligence", Avrupa Parlamentosu (Erişim Tarihi: 06.09.2024).
- Yapay Zeka Yasası'nın zaman çizelgesi hakkında detaylı bilgi için "Avrupa Birliği Yapay Zeka Yasası Yürürlükte", Erdem & Erdem
- Ulusal Yapay Zeka Stratejisi hakkında detaylı bilgi için bkz. Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi 2021-2025, (Erişim Tarihi: 06.09.2024).
- Orta Vadeli Program 2025- 2027, T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (Erişim Tarihi: 12.09.2024).
- Bu rehberler "Yapay Zeka Alanında Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Tavsiyeler", "Bankacılık Sektöründe Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin İyi Uygulama Rehberleri" ve "Mobil Uygulamalarda Mahremiyetin Korunmasına İlişkin Rehberler" olarak sıralanabilir. Detaylı bilgi için bkz. https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/2030/Rehberler, (Erişim Tarihi: 06.09.2024).
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.