HUKUK-POSTASI-2021

214 HUKUK POSTASI 2021 dairesince (HMK m. 366 atfıyla benzer şekilde Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından) dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonucunda kesin mahkeme kararına karşı başvuruda bulunulduğunun tespiti halinde, öncelikli olarak gerekli kararın verileceğinden bahsedilir. Ayrıca, madde hükmünün gerekçesinde şu ifadeler yer alır: “[…] ilk derece mahkemesinin kararının kesin olması […] halleri zaten açıklamaya muhtaç değildir. Kaldı ki bu hallerden bir kısmında, örneğin başvurunun yasal süre geçtikten sonra yapılması veya kesin olan bir ilk derece mahkemesi kararına ilişkin olması durumunda, bunu ilk derece mahkemesi de 350’inci5 madde hükmü uyarınca göz önüne alarak başvuru dilekçesini reddedilebilecektir. Ancak, ilk derece mahkemesinde bu durum gözden kaçırılmışsa, bölge adliye mahkemesinde gözetilecektir.” Tüm bu açıklamalar ışığında belirtilmelidir ki, istinaf veya temyiz talebinin mahkeme kararının kesin olması sebebiyle reddi kararına karşı istinaf veya temyiz yollarına başvuru imkânının kötüniyetli olarak kullanılmaması gerekir. Zira kanun koyucu tarafından bu ihtimal öngörülmüş ve kötüniyetli kanun yolu başvurularını bertaraf edilmesi amacıyla düzenleme getirilmiştir. Buna göre, kötüniyetle istinaf (HMK m. 351) veya temyiz kanun yoluna (HMK m. 368) başvurulması halinde, kötüniyetle veya haksız dava açılmasının sonuçlarına ilişkin HMK m. 329 uygulanır. Anılan hüküm şu şekildedir: “Kötüniyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan taraf, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekâlet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir. Vekâlet ücretinin miktarı hakkında uyuşmazlık çıkması veya mahkemece miktarının fahiş bulunması hâlinde, bu miktar doğrudan mahkemece takdir olunur. Kötüniyet sahibi davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan taraf, bundan başka beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkûm edilebilir. Bu hâllere vekil sebebiyet vermiş ise disiplin para cezası vekil hakkında uygulanır.” 5 Anılan hüküm m. 346 olarak yasalaşmıştır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MjUzNjE=