175 TAHKİM dair keskin bir yasak rejiminden istisna hakkına (denial of benefits klozu) varana dek farklı şekillerde yer alıyor. Bu seçeneklerden herhangi birinin benimsenerek yatırım sözleşmesine eklenmesi halinde, bu sözleşmeden doğan yatırım uyuşmazlığının fonlanmasının davanın yetki ve esas yönünden reddine yol açabileceği öngörülüyor. Yasaklama Modeli kapsamındaki düzenlemelerin yatırım hukukunun davacıya yüklediği ağır finansal yükü göz ardı ettiği, hak arama özgürlüğünü sekteye uğratabileceği görülüyor. Anılan modelin, ev sahibi devletlerin finansman yoluyla aleyhlerine politik/kötüniyetli yargılamaların daha kolay başlatılabileceğine dair inancının bir yansıması olduğu anlaşılıyor. Sınırlama Modeli Taslak Düzenlemeler 3 – 5 belli başlı finansman tiplerine izin verilebileceğini düzenliyor. • “Hukuka Erişim Modeli” davacının yalnızca finansal durumunun yatırım tahkimine başvurmasına imkân tanımadığı hallerde finansöre başvurabileceğini düzenliyor. Bu modelin benimsendiği yatırım sözleşmelerine tabi uyuşmazlıklarda, davacının yargılama masrafları ile zararını karşılayacak ölçüde finansal gücü varsa, ticari sebeplerle kendi kasasından harcama yapmak yerine finansmana başvurmasına imkân tanınmıyor. • “Sürdürülebilir Kalkınma Modeli” davacının ev sahibi devletin sürdürülebilir kalkınmaya dair plan veya mevzuatına uygun hareket ettiği hallerde yatırım tahkiminin finansman yoluyla başlatılmasını uygun görüyor. UNCITRAL bu modelin ev sahibi devletleri iklim değişikliği ile mücadele ve çevrenin korunması gibi alanlarda yapılan yatırımlara daha açık hale getireceğini ifade ediyor. • “Sınırlı Liste Modeli” fahiş bir geri ödeme gerektiren, aynı ev sahibi devlet aleyhine aynı konuya ilişkin makul kabul edilebilecek sayının üzerinde tahkim yargılamasını fonlayan finansman çeşitlerini şüpheli ve kötüniyetli olarak listeliyor ve yasaklıyor.
RkJQdWJsaXNoZXIy MjUzNjE=