HUKUK-POSTASI-2019-metin

35 TİCARET HUKUKU Hacizli Payların Devri* Av. Tuna Çolgar Giriş Payların hacze konu olup olmayacağı, haczedilmesi halinde pay üzerinde tasarruf yetkilerinin ne şekilde kullanılabileceği ve paylar üzerindeki haczin neticeleri gerek doktrinde gerekse Yargıtay karar- larında sıklıkla ele alınmış bir konudur. Konunun irdelenmesinde Türk Ticaret Kanununu (“TTK”), İcra İflas Kanunu (“İİK”) ve Türk Medeni Kanununu (“TMK”) gibi farklı hukuk disiplinleri bir arada değerlendirilmelidir. TTK’nun 133’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında, alacaklıların, borçlularının sermaye şirketlerindeki payları senede bağlanmış olsun veya olmasın, İİK’nin taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca hac- zedilmesini ve paraya çevrilmesini isteyebileceğini ve haczin istek üzerine pay defterine işleneceğini düzenlemektedir. Burada bahsi geçen sermaye şirketleri TTK m. 124 uyarınca kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerdir. Bu bağlamda haciz işlemi- nin gerçekleşmesi için gerekli aşamaların yürütülebilmesi için önemli ayrımlar göz önünde bulundurulmalı ve işlemlerin doğru prosedürler yürütülerek gerçekleştirilmesi gereklidir. Öncelikle payları hacze konu olacak sermaye şirketinin türü tespit edilmeli ve ardından payların se- nede bağlanıp bağlanmadığı tespit edilmelidir. Konuyu anonim şirketler özelinde ele alacak olursak, tespit edi- lecek en önemli ayrım, hacze konu payların senede bağlanmış olup olmadığıdır. Senede bağlanmış pay menkul hükmünde iken, senede bağlanmamış çıplak pay alacak hakkı niteliğindedir 1 . Bu sebeple TTK m. 133/2 uyarınca İİK’nin taşınırlara ilişkin hükümlere istinaden hac- * Temmuz 2019 tarihli Makale 1 Tekinalp, Ünal : Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, Vedat Kitapçılık, 4. Bası, İstanbul, 2015, s. 98 – 99.

RkJQdWJsaXNoZXIy MjUzNjE=