HUKUKU-POSTASI-2017

28 HUKUK POSTASI 2017 Joint Venture Sözleşmesinin Özellikleri* Av. Tuna Çolgar Giriş Gerçekleştirilmesi planlanan ticari faaliyetin hacminin büyük- lüğü veya teknik özellikleri nedeniyle tek bir kişi veya kuruluşun imkânlarını aşan durumlarda, ticari faaliyetin gerçekleştirilebilmesi için bir işbirliği gerekliliği doğar. Bu noktada özellikle altyapı proje- leri, ulaşım, enerji ve inşaat sektöründe Joint Venture tipi ortaklıklara sıklıkla rastlanmaktadır. Özellikle şirketler, bir Joint Venture yapısı altında güçlerini birleştirerek geniş çaplı yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullana- rak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak isterler. Joint Venture öğretide “ Joint Venture , hukuken ve iktisaden birbi- rinden bağımsız birden fazla gerçek veya tüzel kişinin belirli bir işi ya da süreklilik arz eden bir faaliyeti, bir ticaret ortaklığı kurarak veya böyle bir ortaklık söz konusu olmaksızın gerçekleştirmek ve kazanç elde etmek amacıyla bir sözleşme çerçevesinde bir araya gelmeleri ve o faaliyetin rizikolarını her biri müteselsilen sorumluluk altına girmek suretiyle üstlenmeleridir.” şeklinde tanımlanmaktadır 1 . Yukarıdaki tanımdan da anlaşılacağı gibi uygulamada Joint Ven- ture sözleşmesinin iki temel tipiyle karşılaşılmaktadır: « Salt Sözleş- meye Dayalı Joint Venture » ve « Sermayeye Katılmalı Joint Venture ». Salt Sözleşmeye Dayalı Joint Venture modelinde, ilişki sadece taraflar arasında akdedilen bir borçlar hukuku sözleşmesinden ibaret kalır; müşterek amaca ulaşılabilmesi için ortakların katılma payı edimleri yeterli olup, tüzel kişiliğe sahip bir ticaret şirketi kurulmasına ihtiyaç duyulmamaktadır. Sermayeye Katılmalı Joint Venture modelinde ise, * Ekim 2017 tarihli Makale 1 Prof. Dr. Nami Barlas, Adi Ortaklık Temeline Dayalı Sözleşme İlişkileri, 4. Bası, İstanbul 2016, s. 284.

RkJQdWJsaXNoZXIy MjUzNjE=