Hukuk-Postasi-2016

51 TİCARET HUKUKU özgürlüğünü haksız olarak kısıtlamadığının kabulü gerektiğinden ço- ğunluğun onama kararına katılınmadığı belirtilir. İkinci karşı oy yazısında özetle, rekabet yasağının 12 yıllık bir süre için öngörülmüş olduğu; uygulamada rekabet yasağı sözleşmelerinin bir ihtiyaçtan doğduğu, konunun Türk Borçlar Kanunu’nunda (“TBK”) hizmet sözleşmeleri yönünden, Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) 123 ncü maddesinde ise acente sözleşmeleri yönünden düzenlendiği, uygula- mada sıkça rastlanan diğer bir rekabet yasağı türünün işletmenin devri ile ilgili olduğu ancak konunun kanunda düzenlenmediği, rekabet yasağı sözleşmelerinin yer, zaman ve konu yönünden sınırlandırılmış olması esasına tabi olduğunun görüldüğü, ayrıca tüm borç sözleşmele- rinin TBK 26 ve 27 kapsamında genel ahlak ve adaba aykırılık halle- rinde geçersiz sayılacağı belirtilir. Davaya konu somut olayda taraflar arasında düzenlenen hisse devir sözleşmesindeki rekabet yasağının yer ve konu itibariyle sınırlı olmakla TBK 26-27’ye uygun olduğu, öngörülen 12 yıllık rekabet etmeme süresinin ise bu tarz sözleşmeler için makul ve hakkaniyete uygun olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu tür sözleşmelerin hizmet sözleşmelerine veya lisans sözleşmelerine ekli rekabet yasakları ile aynı düzlemde düşünülmemesi gerektiği, zira işletme devrinde esasen yapılan ödemenin önemli bir bölümünün işletmenin sahip olduğu müşteri portföyü ve peştemaliyesinin oluş- turduğu belirtilir. -Somut olayda da hisselerinin tamamı devredilen kumanyacılık şirketinin bir üretim tesisinin bulunmadığı ve müşteri portföyü ve peştemaliyenin öne çıktığı, bu sebeple bir an için 12 yıllık rekabet etmeme süresinin makul olmadığı düşünülse dahi sözleşmenin bu hükmünün tamamen geçersiz kılınması ve işletmeyi devredenin rekabet yasağı sözleşmesinden büsbütün kurtarılmasının, sözleşme ekonomisi ve taraf menfaatleri bakımından sözleşme yararına yorum ( favor negotii/favor contractus ) ilkelerine açıkça aykırı olacağının altı çizilir. Somut olayda davalılardan S.’nin hisse devrinden hemen sonra Antalya iline kumanyacılık alanında faaliyetine girişmiş olduğu dikkate alındığında rekabet yasağı sözleşmesini ihlal ettiğinin anla- şıldığı ve bu gerekçelerle çoğunluğun onama kararına katılınmadığı sonucuna varılır.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTk2OTI2